30.12.09

Cevaplar...

1. aylin
2- 3 sinek ( ölüpte masada kalanlar)
 her 2 soruyada doğru cevabı veren sevgili papatyayı tebrik ediyorum....

26.12.09

Browni & Ropörtaj...

Bu sıralar mantık ve zeka sorularıyla yakından ilgileniyorum, karşıma çıkacak ilk fırsatta soracağım soruyu düşünmekten, başka şeyleri düşünemez olduk. Öyleki bloğumda tarifi olmayan lezetleri gördüğümde gözleri faltaşı gibi açılan ben! nefis brownilerin fotoğrafını ancak son üç tane kaldığında çekebildim... Oktay ustanın tarifini ekledikten sonra ilgilenenlerine 2 tane mantık sorusu sormadan geçmiyeceğim, varsa bildiğiniz sorularıda bekliyorum....

malzemeler:
* 5 çorba kaşığı tepeleme un
* 1subardağı toz şeker/yada esmer şeker
* 3 yumurta
* 1 çorba kaşığı granül kahve
* 150 gr bitter çikolata
* 1 çorba kaşığı kakao
hazırlanışı:
1-karıştırma kabınıza yumurtayı kırıp, toz şekeri,kakao, kahveyi ekleyip çırpı...
2-üzerine benmari usulü ile eritilmiş tereyağını-çikolatayı ilave edip karıştırın...
3- son olarak unu ekleyin. kalıplarınıza döküp 160 derecedeki fırına verin 20 dk sonra browniniz hazır
( küçük kalıplar yerine yuvarlak kalıpta kullanabilirmişsiniz) afiyet olsun

Gelelim sorulara....
1- masanın üzerine konan 24 sineğe, sinek sopasıyla vurdunuz. 3tanesini öldürdüğünüzde masada kaç sinek kalır?...
2- Aylinin babasının 5 kızı vardır
birincisi çaça, ikincisi çeçe üçüncüs çüçü, dördüncüsü çiçi'dir beşincisinin adı nedir?...

merak etmeyin cevaplarını en kısa zamanda söyliyeceğim..
Ayrıca Gazi Ünvrs.öğrt.görvl. Funda Şenol Cantekle yaptığımız ropörtajın cevapları aşağıda meraklılarına duyrulur:)

1. blog yazmaya nasıl ve ne zaman başladınız? blog yazarlığında size cazip gelen yanlar nedir? neden başka bir internet aracı değil de blog? blogunuzun adını nasıl seçtiniz? gerçi sayfanızda biraz anlatıyorsunuz ama belki ekleyeceğiniz birşeyler vardır.
- 2007 yılında resim, tasarım gibi el sanatlarını inceleyen bir alan üzerine açtım. Ancak 2 yılı aşkın bir süreyle ara verdim bu zaman zarfında mutfakla daha yakından ilgilendim, keşfettiğim yemek siteleri sayesinde hali hazırda var olan bloğumu yemek bloğu kategorisine geçirdim...
yaptıklarımı fotoğraflamak, tarifleri için bir arayış içinde olmak sonrasında insanların düşünceleri sanırım bana cazip geliyor...
bloğlarımın adını seçerken hiç düşünmedim pembe defterin sebebini profilimde açıkladım zaten, mor kelebekler de ileride açmayı planladığım anaokuluyla aynı ismi taşıması için koydum...

2. blog yazmak sizi çok meşgul ediyor mu, işinize ve ev hayatınıza ayırdığınız vakitten çalıyor mu? bu sorun oluyorsa nasıl çözüyorsunuz? üstelik ikinci bir blogunuz daha var.
- hayır etmiyor çok palanlıyım ayların günlerin hatta saatlerin bile planını yaparım, bu yüzden kendisine düşen zaman dilimini iyi değerlendirmeye çalışıyorum. Her ne kadar planlasam da bazen işler istediğim gibi gitmiyor kısa aralar veriyorum...

4. örnek aldığınız bir blogcu var mı? takdir ettiğiniz biri ya da? peki ya, blogcular arasında rekabet olduğundan söz edebilir miyiz?
- Örnek aldığım bir blogcu var ama bunu dile getirmek istemiyorum, her biri benim için çok özel. rekabet olduğunu düşünmüyorum olsaydı bu hissedilirdi yada ben rekabetle ilgilenmediğim için farkında değilim...

5.pasta süsleme, çay saati gibi etkinliklere katılıyor musunuz? katılmıyorsanız, neden?
-elimden geldiği sürece katılıp destek vermeye çalışıyorum ama pekde hazzettiğimi söyleyemem! ziyaretçi kitlesini arttırmak amacıyla düzenleniyorlar, başta ev sahibi olmak üzere katılımcılarında ziyaretçi kitlesini çoğaltıyor...

6. takipçileriniz sizin için ne kadar önemli? onların tepkileri sizde merak uyandırıyor mu? bugün yazmasam okurlarım hayal kırıklığına uğrar, diye düşünerek kendinizi her gün veya sık sık yazma yönünde terbiye ettiğinizi düşünüyor musunuz?
-elbette onlar benim için çok önemli, ara verdiğim zamanlarda sitemlerine maruz kalabiliyorum.
özellikle yaptığım resimlere gelen tepkiler bendeki heyecanı arttırıyor..
Her gün yazmaktansa gün aşırı yazmayı tercih ederim ama işim ve okulum dolayısıyle haftada bir yazabiliyorum...

7. yemek yaparken ve yaptıktan sonra bunları fotoğraflamanın yemek yapma sürecinden alınacak keyfi kesintiye uğrattığnı düşünüyor musunuz? bazen bir mecburiyete ve yüke dönüşüyor mu fotoğraflamak?
- hayır düşünmüyorum! son zamanlarda kendi ellerimle hazırlamadığım için bana dert olmuyor...
evet kesinlikle sırf güzel gözüksün diye dakikalarca uğraşabiliyorum...

8. sizce yazar olmak, özellikle de blog yazarı olmak kadınlar için ne anlam ifade eder? son yıllarda kadın blog yazarlarının sayısı oldukça arttı çünkü.
-yazarlık ve blog yazarlığı arasındaki farkı şu sıralar çok yakinen yaşıyorum, blog yazarı olmak artık çok kolay. Özellikle ev hanımları için gün içerisinde vakitlerinin büyük bir kısmını bloglarına ayırabiliyorlar. temelinde kendini ifade edebilme, varlığını hissettirme gibi öz güven duygularının yattığını düşünüyorum...
bence kadın erkek blogların bukadar çoğalması işin kalitesini düşürüyor ben bloğumu açarken bu kadar çok yemek bloğuyla karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim.... şaşkınım!

9. siz blogunuz için haftada ortalama ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
- akşamları mutlaka mail ve yorumlara bakıp cevaplanması gerekenleri cevaplarım... yeni yazılar yaklaşık 1-2 saatimi alıyor.

10. yemek yapmak kadın işi olarak görüldüğü için (tabii ki buna katılmıyorum) erkek olan yemek blogcuları yadırganıyor mu sizce? mesela "yemekteyiz" türünden programlara eşcinsel olduklarını hissettiren erkekler çıkarıyorlar. bu konuda ne dersiniz?
- kadınlar arasındaki dayanışmayı onlarda göremiyorum. hal böyle olunca yemek kadının işi oluyor.e tabi kültürmüzden gelen bir durumda söz konusu...
ahh o program hiç girmeyelim başlarsam bitmez...

12. aldığınız sevimsiz yorumlar oluyorsa sizi bu meşgaleden soğutuyor mu?
- hayır kesinlikle!.. beni bu zevkten alıkoyacak kadar önemsemiyorum..

13. sayfanız hem teknik olarak hem de estetik olarak çok çekici. dizaynınız için profesyonel yardım alıyor musunuz, yoksa kendiniz mi yapıyorsunuz?
-hayır bir yardım almıyorum, ama çok dikkat ediyorum... en ukaf bir öğeyi veya yazı tipi için bile kılı kıırk yarıyorum diyebilirim... ziyaretçiyi rahatsız etmemesi için renk uyumuna ve estetik detaylara özen gösteriyorum

14. sizce yemek blogları sadece yemek tarifi vermekle yetinmemeli mi? siz bazı yazılarınızda günlük hayattan da bahsediyorsunuz.
- zaten bloğun amacı bu değilmi diğer sitelerden ayıran bir özellik...
şahsen ben sırf tarifle geçen blogları takip etmiyorum, edemiyorum beni çeken birşey olmuyor az da olsa demeçler verilmeli, insanlar bir sonraki yazıyı heyecanla bekleyip sizi takip edebilmeli...

15. bazı blogcular blogları aracılığıyla kazanç da sağlıyorlar. sizce yemek blogları giderek sektörleşiyor mu? çünkü gıda maddesi ve mutfak eşyası üreticilerinin dikkatini çekiyorlar.
-yemek blogları çok geniş bir kitleye sahip, durum böyle olunca reklamlar kaçınılmaz olabiliyor. ciddi anlamda gelir elde edenler için iyi bir fırsat ama bazen çok abartılıyor, yazıdan çok reklamlar yer alıyor..
sektörleşiyormu bilmiyorum ama kalitesinin düşmeye başladığı kesin!

16. mimlenme, sobelenme ve ödül alma durumu blogcular için yaratıcılığı ve üretkenliği teşvik edici olabilir mi sizce?
-mimler kişilikleri ortaya çıkarmak için hazırlanmış bir test gibi, aslında zevkli oluyor bende bir-iki kez cevapladım ödül de aldım ama çok da ciddiyetle karşılamadım tabi:) ödüller bence üretmek için alternatif bir yol değil!

17. bazı blogcular aileleri ve ev hayatlarını mahrem alan olarak görüp gizliyorlar. bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Şahsi düşünceler tabi saygı duyuyorum benimde ifşa olmamasını istediğim bir kaç şey var. İnsanlar yüzümü görmek zorunda değil, özelimi bilmek durumunda değil...

18. sayfanızı bir anlamda yemek kitabı gibi planladığınız ortaya çıkıyor. sizinkinin diğerlerinden farkı nedir?
- tertip ve düzen içinde olmasına özen gösteriyorum, bence en büyük farkı bu, dağınık anlaşılması zor kategorilerden uzak durmaya çalıştım. İleride bir de yemek kitabı çıkarırsam bloğum bana kaynak olacak....

19. blog sayfaları sosyalleşmeyi ve yeni arkadaşlar edinmeyi sağlıyor mu?
- kesinlikle evet!.. bir çok arkadaş edindim hatta bir çoğunun yüzünü bile görmedim ama samimiyet kurup görüştüklerim var...

19.12.09

Patatesli Gül Böreği & İki Özel Gün

Sınavsız bir haftanın güneşli cumartesi gününde yakın dostlarımla beraber olmak, geçen haftaların yoğunluğunu unutturmaya yetti... Bloğuma biran önce yeni birşeyler eklemek ve sol taraftaki arşivimi ( bu yazı yazılırken arşiv soldaydı) kasım ayından kurtarmak için fotoğrafladığım pastayı yayınlamadan önce, geçen haftadan beri sırasını bekleyen patatesli gül böreğini eklemek istedim... ama sadece fotoğrafını:) tarifine buradan ulaşabilirsiniz...

( beni merak eden arkadaşlarım; çok şükür iyiyim sadece anaokulu ve kendi okulumda üst üste gelen sınavlardan dolayı ara vermek zorunda kaldım...
bilginize....)

6. yaş gününü kutlayan Sevdenur ile 4. yaş gününü kutlayan Ebru'nun doğum günlerine ait kareler... masadaki herşey hazır olduğu için eklenecek tarif yok. Ebrunun başındaki şapka hariç, bizzat ellerimle yaptım yapım şeklinin anlatımı için buradan içeriye buyrun..

28.11.09

Bayram Tatlıları & Şekerpare



Çocukluğumuzdan beri kurban bayramlarının yeri ayrıdır, anna baba tarafından tüm aile bizde toplanır kurbanlar kesilir, yemekler hazırlanır afiyetle yenilir... menü yılardır hep aynıdır, mercimek çorbası, et kavurma, salata, pirinç pilavı , ayran ve baklava...
Annem veya yengemler sayesinde bunların hiçbirine el sürmem, olurya belki tuzunu fazla atarım ( bir zamanlar çok tuzlu tükettiğim için adım çıktı bir kere doksana, inmez artık seksene) velhasıl-ı kelam, maaile bayramı geçiririz...
Bende fırsattan istifade ederek ablamın bayramlarda getirdiği şekerparesini bu kez 12'den vuruyorum.... yanlız aynı durum ev baklavaları için geçerli değil baştan söyliyeyim :) olurda bir gün annemi yaparken izleyebilirsem hatta videoya çekersem ölçülerini kesin olarak saptayabilirim...
Tarife geçmeden önce hepinize çocukluğunuzdaki bayramları hatırlatabilecek, mutlu huzurlu sevdiklerinizle bol vakit geçirebileceğiniz anlar diliyorum...

malzemeler:
* 1 paket margarin ( oda sıcaklığında)
* 3 yumurta (1 nin sarısı üzerine)
* yarım çay bardağı sıvı yağ
* yarım çay bardağı pudra şekeri
* yarım çay bardağı irmik
* 1 çay bardağı hindistan cevizi
* 1 paket kabartma tozu
* 1 paket vanilya
* aldığı kadar un ( kulak memesi kıvamına gelene kadar)


üzeri için
* yumurtanın sarısı
* hindistan cevizi
şerbeti için:
* 4 su bardağı şeker
* 3,5 bardağı su

hazırlanışı:
1- ilk olarak şerbetin malzemelerini kaynaması için ocağa koyun.... ardından margarin, yumurta ve sıvıyağı bir kabın içerisinde karıştırın
2- daha sonra irmik, hindistan cevizi ve pudra şekerini ilave edin
3- un, kabartma tozu ve vanilyayıda ekleyip yumuşak bir hamur elde edin
( un miktarını göz kararı ekleyeceğiniz için, kurabiye hamuru gibi olmasına özen gösterin)
4- küçük parçalara bölün üzerine yumurta sarısını sürüp pişmesi için fırına verin
5- fırından çıkarınca sıcak şerbeti ilave edin, şerbetini çekince üzerini hindistan ceviziyle süsleyebilirsiniz afiyet olsun..



Bunlar da annemin fındıklı annanemin cevizli nefis baklavası...
Annaneminki daha güzeldi :)
tariflerini istedim ama malesef her ikiside ölçü kullanmadıkları için o riski alamadım...

20.11.09

Patatesli Poğaça...


Bu gün ilk fırsatta miss gibi kokular yayan poğaçayı görüntülemeye çalıştım, yine elbirliğiyle sunumlar hazırlandı fotoğraflar çekildi en güzel olanı seçildi...
Bulduğum her fırsatta elime geçen tarifleri yayınlamaya çalışıyorum... Son 2 aydır kendi ellerimle birşeyler yapamadığım için biraz uzak kalsamda, bu gün neler pişmiş merakla okuyorum... şimdi mutfağa girip bol meyveli bir pasta yapmak vardı, en süslüsünden:)
Malesefki mümkün değil dk.ların bile planını yapar oldum, hepinize mutlu, huzurlu, sağlıklı sevdiklerinizle beraber geçirebileceğiniz haftasonları dileyerek tarife geçiyorum
malzemeler:
* yarım kase yoğurt
* 50 gr margarin (erimiş-ılık)
* 1 çay bardağı sıvı yağ
* 2 yumurta ( birinin sarısı dışına)
* yarım yemek kaşığı tuz
*1 paket kabartma tozu
* aldığı kadar un ( 2- 2,5 cup)
içi için
* 2-3 adet patates
* baharatlar
* tuz, maydonoz
* çörekotu

hazırlanışı:
1-fırnınızı 180 derceye ayarlayın...
2-un,tuz,kabartma tozu hariç tüm malzemeyi bir kapta karıştırın... ayrı yerde karıştırdığınız un,tuz, kabartma tozunuda ilave edip yumuşak bir hamur elde edin, patatesi rendeleyerek tavada kavurun baharatlarını ekleyip altını kapatın, son olarak moydonozu ilave edin....
3-eşit parçalara bölüp içerisine hazırladığınız harçtan ekleyin, yağlı tepsinize yerleştrin...( küçük olmasını istiyorsanız cevizden biraz daha büyükçe koparın)
4-üzerlerine yumurtanın sarısından sürüp susam+çörek otu ekleyin, pişmesi için fırna verin...

15.11.09

Saray Sarması...

Nihayet uzun aradan sonra tekrar bloğuma kavuşabildim... iki hafta üst üste gelen sınavları atlattıktan sonra bloğumla ilgilenme sırası geldi çattı, artık yeni bir şeyler eklemeliydim.
Okuldan fırsat buldukça sizleri takip etmeye çalıştım ama hem öğretmenlik hem öğrencilik, hemde annemin yokluğundaki, evin sorumluğunu kaldırmak pekde kolay olmadı...
Neyseki bana göre uzun olan bu aradan sonra, annemin dönüşüyle sorumluluklarım hafifleyince, yeni birşeyler eklemenin vaktinin geldiğini düşünerek; saray sarmasının tarifine geçiyorum hoş bir tatlı, ancak benim gibi acele etmeyip dolapta bekleme süresinin son dk. kadar sabrederseniz şekli şemali daha düzgün olabilir...

malzemeler:
* 3 fincan un
* 3 fincan şeker
* 1 lt süt
* yarım paket margarin
üzeri için
*krem şanti + süt
*hindistan cevizi

hazırlanışı:
1-margarini derin bir tencerede eritin, unu ilave edip kavurun daha sonra şekerini ekleyin son olarak sütünü ilave edip hızlıca çırpın...
2- kaynayan muhallebinizi 5 dk kadar karıştırarak pişirin
3- geniş bir tepsi yada dikdörtgen borcamınızın içine bolca hindistan cevizi dökün üzerine sıcak olan muhallebiyi yayıp soğumasını bekleyin..
4- bu sırada krem şantinizi arkasındaki tarife göre hazırlayın
5- soğuyan muhallebinin üzerine krem şantiyi yayın bu şekilde dolaba kaldırıp 30 dk soğumasını bekleyin
6- soğuduktan sonra ince rulo yaparak dilimleyin .. afiyet olsun...

30.10.09

3 Dk'da Pizza...



Ramazanda okulda düzenlediğimiz iftarda, özlem pizzamı - künefemi hangisini yapacağına dair zor karar versede sonunda bu pizzaları yapmayı tercih etti... ilk olarak o gün denediğimiz porsiyon pizaların tadı hala damağımızdaydı... birde bunu çocuklara yapalım dedik... sonuç tarif, Özelemden uygulaması aşçımız Emel abladan olan bu kolay ve paritik pizzalar çok beğenildi...
Bende tatili fırsat bilerek bir an önce bu tarifi yayınlamak istedim.....
Hepinize sağlıklı, bol huzurlu, neşeli, sevdikleinizle beraber geçireceğiniz mutlu tatiller diliyorum.....
Buyrun 3 dk hazırlayabileceğiniz kolay pizza tarifi...

malzemeler: ( malzeme miktari vermiyorum nekadar arzu ediyorsanız..)
* hamburger ekmeği
* salça
* su
üzeri için:
* sosis
* sucuk
* mısır
* yeşil biber
* siyah zeytin
* rendelenmiş kaşar....
hazırlanışı:
1- hamburger ekmeklerini ortadan ikiye ayırın, (bir hamburger ekmeğinden iki adet pizza çıkacak)
2- ekmeklerin üzerine sulandırılmış salçadan sürün, sosis, suscuk, biber, zeytin, mısır ve kaşarını koyup fırına verin..
3-üerindeki kaşarlar eriyince firından alıp servis edebilirsiniz afiyet olsun......

27.10.09

Şehriye Salatası & Muzlu Pasta


Cuma günlerini çok sevdiğimi daha önceden belirtip okulumuz için ayrı bir önem taşıdığını söylemiştim. Geçen hafta iki ayrı yeni lezzeti daha tadıp nefis olduklarına karar kıldık, el birliğiyle sunumlar hazırlanıp, yine işbirliğiyle fotoğraflar çekildi. Sıra tarifleri istemeye gelince unutkanlık araya girdi...

Neyseki bu sabah okula, bakkala giden çocuklar gibi; tarifi unutma! tarifi unutma! diye söylene söylene gittim. Yetmedi birde telefonumun hatırlatmasını kurdum. Benim için okadar önemliydi her ikisi birbirinden güzel iki lezzet, biri nefis şehriye salatası Esma Hilalin annesinden. Diğeride nefis sütlü tatlı çok tomik Aleynanın annesinden.
Bu tatlıyı bisküvili pastalar etkinliğini düzenleyen sevgili aslı arkadaşıma gönderiyorum....
şehriye salatası:
*2 su bardağı tel şehriye
* 1 adet haşlanmış tavuk göğsü
* 3-4 adet közlenmiş kırmızı biber
* kornişon turşu, mısır
* dereotu, maydonoz
* tuz, zeytinyağ

hazırlanışı:
1- şehriyeleri tuzlu suda haşlayın, haşlanmış tavuğu elinizle tiftikleyin..
2- turşu ve biberi ince ince doğrayın, maydonoz ve dereotunu kıyın. tüm malzemeleri bir kapta harmanlayın üzerine yağ ve tuzunu ekleyip servis edebilirsiniz arzuya göre nar ekşisi kullanılabilinir (çok yakışıyor)



muzlu pasta
malzemeler:
* 1 lt süt
* 1 su bardağı un
* 1 su bardağı şeker
* 1 paket vanilya
* yarım paket margarin
üzeri için:
* keram şanti
* süt
* 1 paket pötübör büsküvi
* 3 adet muz
hazırlanışı:
1- muhallebi için margarini eritip unu biraz kavurun süt ve şekeri ilave edip çırpın kaynadıktan sonra vanilyayı ilave edin, sürekli çırparak kaynatın.
2-büskiviyi rondodan geçirin, geniş bir tepsiye büskivileri dökün üzerine sıcak muhallebiyi ilave edip soğumasını bekleyin.
3-bu arada krem şantinizi hazırlayın, muzlarınızı dilimleyin..
4- soğuyan muhallebinin üzerine krem şantiyi yayın, dikdörtgen olacak şekilde dilinleyin, her dilime muzlar yerleştirin spatula yardımıyla ikiye katlayın. nefis tatlını servise hazır afiyet olsun....

22.10.09

Peynirli Poğaça & Tereyağlı Kurabiye


Pazar günü kahvaltınıza layık nefis kokulu bir poğaça tarifi ve bizzat spesiyalim olan iki kat nefis tereyağlı kurabiye tarifi ile herkese merhaba! :))
Geciken iki tarifi yayınlamak için daha önce birkaç deneme yapsamda, planlarım sonuçsuz kaldı...
Poğaçaları bize Fatıma Hanne'nin annesi Emine hanım yapıp göndermiş. paketi açtığımda yayılan nefis koku; bu tarifi yayınlamam için yeterli bir sebebti....
Malzemeler:
* 1 su bardağı yoğurt
* 1 su bardağı sıvıyağ
* yarım su bardağı eritilmiş tereyağ
* 2 yumurta (1 sarısı üzerine)
* 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
* aldığı kadar un / tuz ( tahminlerime göre en az 3 su bardağı olması gerekiyor)
iç malzemeler için:
* ezilmiş peynir
* maydonoz
hazırlanışı:
1-sıvı malzemeleri bir kapta karıştırıp çırpın, üzerine un tuz ve kabartma tozunu ekleyip hamur elde edin.
2- peynir ve kıyılmış maydonozu karıştırın.
3- hamurunuzdan ceviz büyüklüğünde parçalara ayırın, avucunuzun içerisinde yuvarlak yapıp içine iç malzemeden koyup yuvarlayın.
4- hazırladığınız poğaçalaın üzerine yumurtanın sarısını sürüp arzuya göre susam çörekotu serpip pişmesi için fırına verin üzerleri kızarana kadar pişirin...

Buda kardeşime okula götürmesi için yaptığım kurabiye...
malzemeler:
* 1 subardağı pudra şekeri
* 140 gr benmari usulü ile eritilmiş tereyağ
* 2 su bardağı un
* 1 yumurta
*1 tatlı kaşığı kabartma tozu
hazırlanışı:
1- yumurtayı bir kabın içerisine kırın, soğumuş tereyağı üzerine ilave edip karıştırın pudra şekeri, un ve kabartma tozunu ekleyip yoğurun... hamur toparlanmaz diy düşünmeyin siz yoğurdukça istediğiniz kıvama gelecektir.
2- cevizden biraz küçük parçalar koparıp yuvarlayın. yağlı kağıt serilmiş tepside 10 dk pişirin....

17.10.09

Üzümlü Kek ve Çok Tomik Aleyna..


Biraz un, biraz yağ, biraz üzüm, biraz fındık birazda sevgi....
Geçen hafta 6 yaşın hazırladığı, bizimde afiyetle yediğimiz kek!... öğretmenleriyle beraber yaptıkları keki, aslında sınıf sınıf görüntüledik ama ben özellikle aleynayı tanıtıp kurduğu cümlelerden bir kaçını sizinle paylaşmak istiyorum...
öğrt: aleynacım el kuddüs dermisin?
Aleyna: el tüstüs! :)
öğrt: ha haa haaa ( gülüyor)
Aleyna: hiiiiii çok tomik! :)

Tam ortada cin gibi bakışlar yollayan, sevgili aleyna... kek umrundamı onun! öyle bir poz derdinde ki, öğretmenim bu resmi her gördüğünde deli olsun havalarında....
Kekin tarifine geçmeden önce iki ayrı konuyu paylaşmak istiyorum..
1. tavada kolay pizzayı ilk ondan duyduğum arkadaşım sevgili rahime yemek kursuna başlamış! benim gibi yemek kursuna gitmek isteyipte vakti olamayan meraklılar için birde bloğ açmışşş.. buyrun arkadaşımın çiçeği burnunda bloğunu buradan inceleyebilirsiniz?
2. Mor Kelebekler adlı eğitim bloğunda sizlerden gelen istek üzerine dini bilgiler adaplar ve kuranı kerim çocuğa en güzel nasıl verilir bu konuları işleyeceğiz.
özellikle çocukalara dini bilgiler veren eğitimciler ve anne babalar için, eğitim metodları süpriz boyamalar ve faaliyetlerini konu sırasıyla ekleyeceğimizi şimdiden bildirmek istiyorum...
Üzümlü kek için malzemeler:
* 3 su bardağı un
* 1 su bardağı sıvıyağ
*1,5 su bardağı şeker
* 3 yumurta
* 1 su bardağı süt
* 1 paket vanilya
* 1 paket kabartmatozu
* 1/2 su bardağı kuru üzüm
* 1/2 su bardağı fındık
hazırlanışı:
1- şeker ve yumurtayı çırpın, yağ ve sütü ilave edip çırpmaya devam edin...
2- kuru malzemeleri bir kapta karıştırıp sıvı malzemeye ilave edin son olarak üzüm ve fındığını ekleyip, yağlanmış kalıba dökün, pişmesi için 180 derecedeki fırıda 40 dk pişirin.... afiyet olsun...

12.10.09

Turşu Kavruntusu & Bulgur Pilavı



Yaklaşık 1 ay önceki tahminlerime göre, bu günlerde bloğuma vakit ayıramıyacağımı düşünüyordum. Annem ve babamın bu yıl içinde ikinci, rize yolculuğu nedeniyle mutfak yine bana kalmış oldu.
Annem cumartesi günü gitmeden önce bir yandan hazırlanma telaşı içerisindeyken, diğeryandan bana turşuyu en iyi nasıl kavurabileceğime dair talimatlar veriyordu. Karadeniz yöresiyle müsemma olmuş bir tarifde turşu kavruntusudur, ister karışık isterseniz sadece fasulye turşundan yapabilirsiniz...
Siz hamarat ev hanımları; mutfakta bir köşenizde turşu vardır, bu lezzetli ara sıcağı hala tatmadıysanız mutlaka denemelisiniz.

not:Bunun yanında gidebilecek en güzel üçlü mısır ekmeği, tereyağlı bulgur pilavı ve yoğurt.... bilginize!...

malzemeler orta boy tavaya göre
* 2 adet soğan
* dolu dolu 2 tabak turşu
* 1 çay bardağı zeytinyağ
* 1 yemek kaşığı tereyağ
* tuz ( turşunuz tuzluysa eklemeyebilisiniz)

hazırlanışı:
1- turşunuzu kesme tahtasının üzerinde ince ince doğrayıp avucunuzla suyunu sıkın... mümkün oldukça susuz kalsın aksı takdir de ekşi olur...
2- 2 adet soğanı ikiye bölüp yarım ay şeklinde doğrayın.... tavanıza sıvıyağı koyup soğanları ölene kadar kavurun..
3- turşuyu soğana katıp kavurmaya devam edin. tavanızın üzerine 5 dk sonra kapatın arada bir yanmaması için karıştırın. ocaktan almaya yakın tereyağını ekleyip bir müddet daha karıştırın...
15 dk sonra kavruntunuz hazır afiyet olsun...


Annemin nefis tereyağlı bulgur pilavı... bulgurun en güzel versiyonu....

malzemeler:
* 2 su bardağı bulgur
* 4 su bardağı sıcak su
* 3 yemek kaşığı tereyağ
* 1 yemek kaşığı sıvıyağ
* tuz

hazırlanışı:
1- bulguru sıcak suyla yıkayın. pilav tencerenizde tereyağını eritin üzerine sıvıyağı ekleyip, süzdüğünüz bulguru ilave edip pirinç pilavı yapar gibi karıştırın. tuz ve suyunu ilave edip kısık ateşte pişirin..... afiyet olsun

9.10.09

Yoğurtlu Kuskus Salatası...


Cuma günlerini çok seviyorum, elbetteki günün anlamı, tüm islam alemi için önemli olduğu gibi benim içinde değeri oldukça yüksek. Ama bizim için bugünün diğer bir özelliğide okulda, anneler tarafından gönderilen tatlı, tuzlu ve salata ikramları...
Her cuma, bugünün tariflerinden bir tanede olsa mutlaka fotoğraflamalıyım diyerek okula giriş yapsamda hep geç kalmış oluyorum.
Neyseki bugün, benimde büyük beğeniyle yediğim yoğurtlu kuskus salatasını, son anda olsada hemen bir sunum hazırlayıp çekmek için uygun plan aramaya başladım...
Bu yıl yeni görev arkadaşlarım ilk gördüklerinde ne yaptığıma bir anlam yükleyemesede, kısa bir açıklamadan sonra benimle olup, hep beraber işe koyulduk. Nihayet istediğim görüntüyü yakalayınca (en baştaki kadrajımda mor olan) bu işe son verdik....
Yapımı 3dk. fotoğraflaması 15 dk. olan bir tarifle haftayı kapatıyorum....
Yoğurtlu Kuskus Salatası
malzemeler
*1,5 su bardağı kuskus
* sıcak su+ tuz
* 1 kase yoğurt + 1 yemek kaşığı mayonez
* 1-2 diş sarımsak
* bir tutam dereotu
hazırlanışı:
1- kuskusu sıcak su+tuz ile haşlayın, dereotunu ince ince kıyın
2-yoğurt, mayonez ve dövülmüş sarımsağı karıştırın..
3-hazırladığınız sosu, servis tabağına aldığınız kuskusa ilave edin ve karıştırın. dereotunu fazla karıştrmadan üzerine ekleyip arzuya göre nar ekşisi ile servis edebilirsiniz....

6.10.09

Pratik Bilgiler -2-



--Evde yoğurt yaparken, sütü kaynattıktan sonra tahta kaşıkla 5-10 dk sürekli karıştırarak pişirin. Kaşığı aşağıdan yukarıya doğru hareket ettirerek karıştırırsanız yoğurdunuzun lezzeti daha öncekinden farklı olacaktır...
-- Balık kızartırken yağın içerisine kırmızı pul biber serperseniz, bu balığa lezzet katıp, aynı zamanda renginin parlak olmasını sağlar...
-- Patlıcanı közlerken kararmamasını istiyorsanız, fırın yerine ocakda közlemeyi tercih edin...
-- Çekilmiş kahvenizin kokusunun daha yoğun gelmesini istiyorsanız, içerisine biraz tuz atın...
-- Sarımsak dövdüğünüz havandan kötü kokular eksik olmuyorsa içerisine bir parça kağıt koyun, kokudan eser kalmayacaktır...
-- Pişirdiğiniz kek kalıbından düzgün çıkmıyorsa, fırından çıkardığınızda ıslak bir bezin üzerine koyup 15 dk bekletin. kekiniz pürüzsüz çıkacaktır...
-- Yumurtayı haşlarken içerisine biraz tuz atarsanız, kabuklarını soyarken zarlarından daha kolay ayırabilirsiniz...
-- Domates salçanız ekşi ise içerisine biraz havuç rendeleyin, tatlı olmasını sağlayacaktır...
-- Sosislerinizi patlamadan fırında kızartmak istiyorsanız, fırın kabına koymadan süte bandırmanız yeterli olacaktır...
-- Fırında kızarttığınız tavuğun altın renginde olmasını istiyorsanız, suda haşladıktan sonra her tarafına yağ sürüp una bulayın, daha sonra fırına verin...
-- Dereotunu taze saklayabilmek için önce havlu kağıdına sarıp daha sonra saklama kabına yada poşetinize koyup dolabınızda bekletin...
-- Ellerinizdeki balık kokusundan kurtulamıyorsanız, elinize bir yemek kaşığı alarak onu 5dk ovalayın yada bir miktar mısır unu ile elinizi ovalayın...
-- Pazardan aldığınız lahanayı hemen pişirmeyecekseniz, torbaya bir miktar pirinç atın ve ağzını sıkıca kapatarak hava almasını önleyin.Uzun süre diri kalmasını sağlamış olursunuz...
-- Çikolatanızı benmari usulü ile eritirken, içerisine su kaçırmamaya özen gösterin. Aksi takdirde o güzelim çikolatanız tanınmaz hale gelecektir...

2.10.09

Muhallebili Kadayıf...


Bu gün okulda haftanın son günü olması hasebiyle, akşam eve gelip bloğuma yeni şeyler eklemeyi hayal ettim. Eve dönüş zamanında yaşanan bazı aksiliklerden dolayı yüksek efor sarfedince, bu işin sadece hayal olarak kalacağını düşündüm...
Neyseki sonuç düşündüğüm gibi olmadı... kısa bir dinlenme arasından sonra önce güzel dileklerinizi okuyup, ben net aleminden uzak kaldığımdan beri neler kaçırmışım onlara baktım, şimdi ise bu satırları yazıyorum...
Bugünlük bukadar inşallah haftaya, daha sakin bir vaziyette görüşmek üzere hoşçakalın...
Muhallebili Kadayıf
kadayıfı için:
* 300 gr tel kadayıf
* 5 yemek kaşığı şeker
* 6 yemek kaşığı tereyağ
* 1 çay bardağı ceviz içi
muhallebisi için:
* 1 lt süt
* 5 yemek kaşığı şeker
* 5 yemek kaşığı un
* 1 poşet krem şanti
hazırlanışı:
1- muhallebi için krem şanti hariç tüm malzemeyi karıştırıp kaynatın... 5 dk kaynattıktan sonra soğuması için bir kenara alın...
2- kadayıfınızı elinizle tel şehriyeden birazdaha büyük olacak şekilde koparın,
3- teflon tavanıza tereyağ ve şekeri ekleyip yağı eritin , eriyen yağın üzerine kadayıfı ekleyip orta derecedeki ateşle kadayıfı pembeleşinceye kadar kavurun... son olarak cevizi ekleyin
4- ılıyan kremanıza 1 poşet krem şantıyi ilave edip çırpın...
5- serviz kabınızın altına kadayıfın 1/3 güzelce yayın, üzerine kremanızı ilave edin, kalan kadayıfıda üzerine ekledikten sonra soğuması için dolaba kaldırın.... afiyet olsun...

28.9.09

2009/2010 Yeni Eğitim Yılımız...



Dün gece heyacandan uyku uyumayan minikler ve öğretmenlerinin, 2009/2010 eğitim yılında bugün ilk günleriydi.... yeni yüzler, yeni çocuklar, yeni karakteristik özellikler ve daha neler neler...
Yeni görev arkadaşlarım ve bugün ilk kez ağlamayarak bizi üzmeyen miniklerin, birde önceki yılın verdiği tecrübeye dayanarak, olgun abla-abi olmaya çalışan, oysaki henüz dünyaya geleli 6 yıl olan, o kocaman akıllı çocukların yeni eğitim ve öğretim yıllarını kutlayıp, geleceklerinde başarılı, istikrar abidesi, sosyal, öz güveni gelişmiş, güzel ahlak sahibi nesillerden olmasını temenni ediyorum....



Kısa bir dönem görev yapmış olsada meselektaş olduğumuzu düşündüğüm sevgili papatya prensesin çocuklar için hazırladığı süprizlerden esinlenerek, bu yıl hoşgeldin süprizlerini böyle hazırlamayı tercih ettik...

19.9.09

Bayramınız kutlu olsun!

Hepinize mutlu ve huzurlu bayram günleri diliyorum...

17.9.09

Hazır Yufkadan Kolay Baklava..

Çarşamba günü okulda arkadaşlarla birlikte yaptığımız iftardan tek kare bile görüntü alamamanın üzüntüsünü yaşarken, bir yanda o güzelim içli köfteyide nasıl kaçırdım diye vahlanıyorum...
Yemeklerin bir kısmını okulda hazırlamayı planlayan bir ekip olunca, son anlara kadar ocak başındaydım....
Ben közlenmiş kırmızı biber salatası ve köfte & patatesin hazırlanıp kızartmasıyla ilgilendim, önceden görev paylaşımı yapmamıza rağmen yaşanan iletişim sendromunda, tatlı unutulup revizyona uğramak zorunda kaldı.
Son anlarda hazır tatlıyı tercih etmiş olsakda, aslında yapımı oldukça kolay ve pratik olan hazır baklavayı da yapabilirmişiz...
Ben bu baklavayı iftara gelecek olan misafirlerimiz için yapmıştım, annem artık tek tek baklava yufkası açmak için saatlerce uğraşmayacak...
Tek yapmanız gereken güvenilir bim marketlerinden hazır baklava yufkası alıp arkasındaki tarife göre hazırlamak...

malzemeler:
* 1 adet hazır baklava yufkası
* 5 su bardağı su
* 5 su bardağı şeker ( ben 4 kullandım)
* 500 gr margarin / tereyağ ( ben yaklşık 300 gr tereyağ kullandım)
* iç harcı için arzuya göre dövülmüş ceviz yada kavrulmuş fındık içi

not: sonuç olarak çıtır çıtır bol lezzetli bir baklava oldu....

15.9.09

Frında Köfteli Orman Kebabı...

Ablam geçtiğimiz günlerde bana yeni tariflerinden Ali Paşa Pilavının Nasıl yapıldığını anlatırken aynı zamanda fırında köfteli orman kebabını yaptı. Et yerine köfteyi tercih edecek olan kardeşleri olunca, orman kebabı köfteli olup tencere yerine fırında pişmeyi tercih ediyordu...
tarifine geçmeden önce;
Bu mübarek gecede affı için el açan, tüm islam aleminin, dualarının kabulü temennisiyle ve dualarında unutulmamak dileğiyle, kadir geceniz mübarek olsun...
köfteli orman kebabı için malzemeler:
* 3 adet patates
* 3 adet patlıcan
* 4-5 adet yeşil biber
* kızartmak için sıvıyağ
* 300 gr kıyma
* 1 adet büyük boy soğan
* tuz eşit miktarda kimyon
* 1 çay kaşığı karabiber
* 5-6 dal maydanoz
* 2 adet domates
sosu için:
* 3 yemek kaşığı salça
* 1 adet rendelenmiş domates
* sıcak su
hazırlanışı:
1- kıymanıza baharatları karıştırp yoğurun..
2- patatesi, patlıcanı ve biberleri eşit büyüklükte küp küp doğrayıp sıvıyağda kızartın, kızarttığınız malzemeleri havlu kağıda alıp yağlarını süzmesini bekleyin..
3- bu esnada soğanı çok ince olacak şekilde doğrayıp kıymaya ilave edin, harcınızdan hamburger köftesi şeklinde yuvarlak köfteler hazırlayın..
4- kızarttığınız sebzeleri fırın kabınıza sırayla patates, patlıcan ve biberleri yerleştirip üzerine köftelerinizi dizin.
5- domatesleri yuvarlak dilimleyerek köftelerin üzerine yerleştirin, ardından maydonuzu elinizle bölerek üzerlerine yayın sos malzemelerini karıştırarak fırın kabınıza ilave edin..
6- sosu köftelerin hizasına gelecek şekilde döküp, pişmesi için önceden ısıtılmış fırına verin..
afiyet olsun...

13.9.09

İslim Kebabı & Közlenmiş Kırmızı Biber Salatası

Dün ve bügün yağan yağmurlar yazın bittiğini ve artık sonbahar mevsimine girdiğimizi söylüyor. Benim için bu günler resim yapmak için ideal anlara sahip, yağmur damlalarının şırıltısı ve açık bir camın karşısında oturabilecek kadar soğuk olmayan bir hava...
Annemin gelişiyle mutfak deneyimlerim neredeyse hiç yok denecek kadar düşmüş durumda, uzun bir sürede böyle devam edecek gibi görünüyor (en azından okulun ilk aylarını atlatana kadar)
Ramazan sona doğru ilerlerken, okullar her geçen gün dahada yaklaşıyor. Tam bir heyecan bitiyorken, diğer heyecanın kapıda olduğunu söyleyerek, perşembe akşamına ait, tarif ve uygulama yine ablamdan olan İslim Kebabıyla devam ediyorum...

İslim Kebabı için malzemeler:
* 250 gr kıyma
* 2 adet büyük boy soğan
* bir tutam maydanoz
* 1 adet yumurta
* 2 diş sarımsak
* 1 tatlı kaşığı tuz
* 1 tatlı kaşığı kimyon
* karabiber + kırmızı pul biber
* 2 adet domates + yeşil biber
* 5 adet patlıcan
* kızartmak için sıvıyağ
* kürdan
hazırlanışı:
1-patlıcanları soyup ince uzun olarak dilimleyin, 1 patlıcandan 4 dilim çıkarın. Soyduğunuz patlıcanı tuza yatırıp siyah suyunu çıkarmasını bekleyin...
2- kıymanıza tüm baharatlarını ekleyip yoğurun, soğanı çok ince olacak şekilde doğrayıp kıymaya ilave edin ( soğan gözünüze çok gelebilir ama kebabının özelliği, soğanın kıymaya eşit olması)
3- suyunu bırakan patlıcanları az yağda kızartın, köftelerinizi cevizden biraz daha büyükçe yuvarlak hazırlayın.
4- yemeğinizi fazla yapmak istiyorsanız tek yaprak patlıcanın ortasına köftesini koyup yuvarlayın, eğer kalabalık değilseniz iki patlıcana + şeklini verip köftesini ortasına koyun ve bohca gibi üst üste kapatın, son olarak kürdanlarını geçirip üzerlerine dilim domates ve biber ekleyip 2 su bardağı sıcak su ilave edip fırına verin...

Közlenmiş Kırmızı Biber Salatası için malzemeler:
* 6/8 adet kırmızı biber
* 3 diş sarımsak
* yarım demet maydonoz
* 1 yemek kaşığı sirke
*3 yemek kaşığı zeytinyağ
* 1 tatlı kaşığı tuz
hazırlanışı:
1- kırmızı biberleri ocakta yada fırında közleyin, daha çabuk közlenmesini istiyorsanız fırınınızın sadece üst ayarlarını açıp arada bir alt üst ederek közleyin.
2- maydonozu ince ince kıyın, sarımsakları rendeleyip bir kaba alın..
3- közlenen biberleri fırından alıp soğuk su dolu bir kaba koyarsanız kabuklarını daha kolay soyabilirsiniz, biberlerinizi ince uzun olacak şekilde doğrayıp sarımsağı içene koyduğunuz kaba alın..
4- üzerine sirke, yağ ve tuzunu ekleyip karıştırın son olarak da maydonozunu ilave edip servis edebilirsiniz afiyet olsun...

11.9.09

Köfteli Buğday Çorbası & Sebzeli Et Güveç

Bu hafta annemlerin dönüşüyle, ramazanın son günlerinde olsada maaile iftar heyecanını yaşamış olduk. Ablamın bir gün öncesinden bize katılması benim işlerimi kolaylaştırıp aynı zamanda yeni tarifler öğrenmeme vesile oldu...
Yemek yapma görevini ablamla birlikte üstlendik, iftar sofralarını yoğunluktan görüntüleyemesemde yemekleri önceden fotoğraflamayı başardım sayılır...
Bunların arasında yüksek beğeni toplayan Köfteli Buğday Çorbasının tarifi ve uygulaması ablama ait, Sebzeli Et Güveç ise annemden... Akşamın diğer yemekleri İslim Kebabı, Közlenmiş Biber Salatası, Çoban Salata ve Baklavanın tariflerini bir sonraki bölümde yayınlamak üzere hoşçakalın..

Köfteli Buğday Çorbası için malzemeler:
* 1 kase buğday (bir gece önceden tuzlu suda ıslatılmış)
* 2 adet soğan
*2 kase yoğurt
* 200 gr kıyma
* 2 yemek kaşığı tereyağ
*tuz, kimyon karabiber
üzeri için
* dereotu, maydonoz pul biber

hazırlanışı:
1- ıslatılmış buğdayı 2,5 lt su ile kaynatın..
2- kıymanıza tuz, karabiber, kimyonu ilave edip yuğurun, bu harçtan fındık büyüklüğünde köfteler hazırlayın..
3- ayrı bir yerde soğanları çok ince kıyarak tavada 3 yemek kaşığı yağla birlikte kavurun, köfteleri içerisine atıp ocağı kapatın...
4- pişen buğdayınızın içerisine soğan ve köfte karışımını ilave edin ardından 2 kase yoğurdu çırpıp tencerenize ekleyip bir müddet daha karıştırarak kaynatın.
5- maydonoz ve dere otunu ince ince kıyın son olarak çorbanıza ekleyip arzuya göre pul biberle süsleyip servis edebilirsiniz afiyet olsun...


Sebzeli Et Güveç için malzemeler:

* 1 adet orta boy güveç kabı
* 3 adet soğan
* 2 adet patates
* 300 gr kuşbaşı
* 4-5 adet yeşil biber
* 1adet havuç
* 2 adet patlıcan
* yarım kilodan biraz az taze fasulye
*1adet domates
* tuz, karabiber,
* yarım çay bardağı zeytinyağ + 1 yemek kaşığı tereyağ

hazırlanışı:
1-tüm malzemeleri eşit olacak derecede büyükçe doğrayın..
2- güveç kabınızın atl kısmına sırasıyla soğanı, eti, patlıcanı, havucu, biberi son olarakda fasulye ile patatesi ekleyip üzerine yağını, tuz ve karabiberini ilave edin, son olarakdomatesi üzerine dilimleyip, sebzelerin üzerine gelecek kıvamda suyunu ekleyin ve kaynatın,
3- kaynayan tencerenizin üzerini folyo ile kaplayıp kısık ateşte sebzeler pişene kadar pişirin...

not: folyo yerine normal kapakda kullanabilirsiniz, ayrıca güvecin alt kısmına önce soğanları koymanız, etin güvece yapışmasını önleyecektir....

9.9.09

Bunları Biliyormuydunuz?...



- Çikolata sosu hazırlarken içine bir miktar kahve eklendiğinde tadının daha farklı ve lezzetli olduğunu göreceksiniz...
- Pişirdiğiniz mantarların sulu ve beyaz kalması için, pişirme esnasında kapağını açık bırakın...
- Soğanları kavururken kararmamasını istiyorsanız içerisine biraz un serpin...
- Kaşar peynirin küflenmemesi için, poşete koymadan önce kağıt havluya sarın...
- Unun böceklenmemesi için, un kavanozunuzun içerisine 1 adet defne yaprağı kayun...
- Kesilmiş limonlarınızı uzun süre saklamak için, içi su dolu bir kabın içinde muhafaza edin...
- Sütünüzün kaynarken taşmamasını istiyorsanız, tencerenizin kenarlarına sıvı yağ sürün...
- Kızartma kokularının bütün eve yayılmasını önlemek için içerisine bir iki dal maydoz atın...
- Sebzeleri haşlarken renklerinin kaybolmamasını istiyorsanız, haşlama suyuna biraz sirke damlatın...
- Kahvenizin bayatlamasını önleyip, uzun süre taze kalması için içerisine bir adet küp şeker atın...
- Sertleşmiş kurabiyelerizin üzerine dilimlenmiş elma koyup, kapalı kutuya koyulunca yumuşar...

7.9.09

Ben-i Makbul Pilavı & Nartıf Çorbası


Ablam ve Ayşeye ait iki güzel tarif dün ve bugünün iftar sofrasından...
Ben-i Makbul Adıyaman yöresine ait bir pilav, tarifi ablamdan. Nartıf çorbası ise Ayşeden... o yıllar önce saman yapraklı takvimlerin arkasından, yemek tariflerini itina ile kesip, aynı özenle beyaz bir deftere yapıştırmasaydı, ben bu güzel lezzetle tanışamayabilirdim... Eşi benzeri olmadığını düşündüğüm bu defterden bir çok tarif aldım, nartıf çorbası ise defterin küçük bir köşesinde saklanıp ''Osmanlı Mutfağından Nartıf Çorbası'' başlığıyla ilgimi çekmeyi başarmıştı... Neticede ilk defa tattığım bu çorbayı mutlaka denemenizi tavsiye ediyorum...
Ben-i makbulün biraz zahmetli olduğunu düşünebilirsiniz, ancak yerken bu düşüncenizden eser kalmıyacağına dair teminat verebilirim, helede benim gibi patlıcan sebzesini çok seviyorsanız...
ben-i makbul için,
malzemeler:
* 2 adet uzun boy patlıcan
* 1 adet soğan
* 1 adet tavuk göğsü
* 3 adet yeşil biber
* 1 adet domates
* tuz , karabiber, kimyon
*2,5 su bardağı pirinç
* 4,5 su bardağı sıcak su
*2 yemek kaşığı tereyağı + 1 yemek kaşığı sıvı yağ
hazırlanışı:
1-patlıcanları ince uzun dilimleyip üzerlerine tuz serpip bir kenara alın...
2- tavuk göğsünü kuşbaşı şeklinde doğrayın, 1 yemek kaşığı sıvı yağda soteleyin, küçük küçük doğradığınız soğanları ete ilave edin ardından biber, domates ve baharatlarını ekleyip 5dk kavurduktan sonra ocaktan alın ...
3-siyah sularını vermiş patlıcanları yağsız tavada kızartıp soğumaları için bir kenara alın..
4-pirinçlerinizi tereyağda 2-3 dk kavurup tuzunu ilave edin...
5- derin çorba tencerenizin ortasından başlayarak patlıcanları yerleştirin, üzerine tavuk harcını dökün, pirinçleride ilave ettikten sonra, son olarak patlıcanların dışarıda kalan kısımlarını üzerine kapatın...
6- sıcak suyunu ilave edip kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin...


nartıf çorbası için gerekli malzemeler:
* 1 kahve fincanı mısır
* 2 kahve fincanı buğday (birgün önceden ıslatılmış)
* 1 adet soğan
* 2 yemek kaşığı tereyağ
* 6 su bardağı tavuk suyu (ben + 2 su bardağı sıcak su ilave ettim)
* tuz
hazırlanışı:
1- terayağda soğanları kavurun üzerine tavuk suyunu ilave edin, ardından buğday ve mısırı ekleyip kaynatın son olarak tuzunu ilave edip servis edebilirsiniz

1.not: takvim kağıdında, arzuya göre keşkek kıvamında servis edilebilir yazıyordu.. afiyet olsun...

2.not: yalancı ekmek kadayıfı tatlısı tek kelimeyle mükemmeldi, ben bir gün önceden yaptığım için şerbetine daha iyi vakıf olup, yumurta kokusundan eser kalmamıştı...
bir gün önce yapmamın sebebi pandispanya hamurundan oluşan kekin bekleyince yumurta kokusunun gitmesiydi...

5.9.09

Yalancı Ekmek Kadayıfı & Tutmaç Çorbası


Pazar günü Annemsiz ikinci iftarıda hazırlamak bana düşünce, daha pazartesinden tatlı avına çıktım. İki gün önce sevgili Saliha bu tatlıyı yayınladığında kesin kararımı vermiş oldum...
Bu gün yapıp şu sıralarda soğumaya bıraktığım tatlı yarın servis edileceği için tadıyla ilgili yorum yapamıyorum ancak, salihacım onun için kusursuz pasta diye bir tabir kullanmış...
Yarın tatlıyla ilgili yorumları öğrenip paylaşabilirim, birde Ümmü Gülsümden fırsat bulabilirsem menüyü fotoğraflamak istiyorum ancak gelicek misafirler ablam olunca ben herşeyi ona bırakıp, çok özlediğim yeğenimle vakit geçirmeyi düşünüyorum :)))
Tarifin orjinali burada ben yaklaşık 27 cm lik bir borcamda hazırlamayı düşündüğüm için tarifiyle oynamak zorunda kaldım, sizde benim gibi yaklaşık 9 kişilik hazırlamayı düşünüyorsanız bu ölçüleri kullanabilirsiniz...
malzemeler:
keki için
*3 yumurta
*3 fincan un
*3 fincan şeker
not: kekinde kabartma tozu kullanmıyorum çünkü kalıbım küçük yumurta gerekli kalınlığı sağlayacaktır...
karamel sosu için:
* 2 su bardağı su
* 1,5 su bardağı şeker
(kalan yarımını muhallebide kullandım, normalde muhallebi şekersiz )
kreması için:
* 3 su bardağı süt
*1,5 yemek kaşığı nişasta
*1,5 yemek kaşığı un
* yarım su bardağı şeker
üzeri için:
* poşet krem şanti/ arkasındaki tarife göre hazırlanmış..
* kavrulmuş fındık içi
hazırlanışını buradan bakabilirsiniz... ben ilave olarak fındıkla serpiştirdim.. afiyet olsun..


Tutmaç çorbası...
malzemeler:
* 1 fincan haşlanmış yeşil mercimek
* 2 fincan erişte
* 3 yemek kaşığı un
* 3 yemek kaşığı yoğurt
* 1 yumurtanın sarısı
* 5 su bardağı et suyu / 5 su bardağı su 1 adet et bulyon
* 1 yemek kaşığı (silme) tuz
üzeri için:
* 2 yemek kaşığı tereyağ
* nane
hazırlanışı:
1-et suyunu kaynaması için ocağa alın...
2- kaynayan suya haşlanmış mercimekleri ilave edin, ardından erişteleri ekleyip, erişteler pişene kadar kaynatın...
3-diğer yanda yumurta yoğurt ve unu karıştırıp biraz su ekleyip sıvı hale getirin, bu karışımı kaynamakta olan tencerenize yavaş yavaş ekleyin.. tuzunu ilave ettiğiniz çorbayı karıştırarark 2-3 dk kaynatın
4-terayğı eritip içerisine nane atın... sıcak çorbaya servis edeceğiniz zaman sosunu ekleyebilirsiniz... afiyet olsun